Arkadaşlar;
Her bayramda, eski bayramların tadının olmadığı, her şeyin değiştiği, artık eski günleri özlemle yad eder hale geldiğimiz söylenir.
Doğrudur, ama artık hiçbir şey eskisi gibi değil ki bayramlar “eski bayram” olsun.
Artık her alanda amansız bir rekabetin ve bunun getirdiği akıl almaz koşuşturmacısının etkisindeki bizler, samimiyet ve duygusallığı yitirmeye başladık, dolayısıyla da eski günleri özlem ile anmaya başladık.
Rekabet kişinin ana rahmine düştüğü andan itibaren başlıyor artık. Ebeveynler, anne karnındaki bebeğin gelişimini doktor kontrolünde sürekli takip ederken, onun doğum sonrası dünyaya en güçlü şekilde hazırlanabilmesi için, annenin beslenme alışkanlıklarından tutun da, hamilelik sürecindeki psiklojik ve fiziksel şartlarına da azami özen gösteriyorlar. Akabinde dünyaya gelen çocuk, hiçbir şey anlayamadan çok yoğun bir koşuşturmacanın içinde buluyor kendini.
İşte rekabetin böylesine bir süreci olduğunu düşünürsek, ve rekabetin getirdiği sonuçları şöyle hayalimizde canlandırırsak, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını çok net görürüz. Buna bayramlarda dahil tabiî ki…
Peki, ne yapmalıyız…Bundan böyle mevcudu nasıl daha fazla iyileştirebiliriz, kendimiz ve çevremizdekiler üzerindeki pozitif etkilerini nasıl arttırabiliriz, bu konu üzerinde yoğunlaşmamız gereklidir. İşte bunu becerdiğimiz anda da aklıma ilk gelen örnek, “her Kurban bayramında görmeye alıştığımız görüntüler” başlığında ana haber bültenlerinde yer işgal edecek konularla muhatap olmayız.
İşte bu duygu ve düşünceler içinde hepinizin bayramını kutluyor, H1N1 virüsünden uzakta, sağlıklı ve huzurlu günler diliyor, saygılarımı sunuyorum.
Tevfik ÇELİK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder