1 Ekim 2012 Pazartesi

KANGREN OLMADAN ÖNLEM ALINMALI

Yine bir Fenerbahçe yazımla daha burdayım.

Hayatımızın her anında oldukça radikal kararlar almamız gereken dönemler olmaktadır. İşte böylesine radikal kararlar almamıza vesile olan etkenleri iyi analiz edip, aslında durumu bu noktaya getirmemek gerekmektedir. Ancak gerek şartlar, gerekse kanıksama, gereksede olayla ilgili oluşan körlük, sağlıklı analizler yapmamıza engel teşkil etmektedir. Fenerbahçemde de tam böylesi bir ortam oluştu.

Bir Alex krizidir aldı başını yürüyor. Alex istatistikleri ile Fenerbahçe tarihine ismini altın harflerle yazdırmış çok değerli bir futbolcumuzdur. Taraftarın sevgilisidir. Kişiliği ve örnek aile yaşantısının yanı sıra, kültürlü ve okuyan yapısı, araştırmacı kişiliği ile de Türk toplumu nazarında güzel bir yer edinmiştir.

Ancak, mevcut durumu çok iyi analiz edememiş, kulüp içi çekişmelerde mevcut yönetim karşısında yer alan muhalif kişilerle olan diyalogları neticisi ister istemez taraf olmuş ve aldığı ve uyguladığı kararlar ile davranışları ile zarar verici bir tutum içine girmiştir. Aslında bayramın gelişi arefeden bellidir. Ve bunu Aykut görmüş, başkan arkasında durmuş, ama gerekli adımları atamamışlardır. Ta ki bugüne kadar...

01 Ekim 2012 saat 11:30 da Alexin kadro dışı bırakıldığını, Stoch ve Baroniye de para cezası verildiğini öğreniyoruz. Geç kalınmış bir kararın ancak uygulandığını görüyoruz. Şimdi otoritenin önünde engel kalmamış oluyor. Bu saatten sonra da artık kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır.

Burası FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ ve onun FUTBOL TAKIMIDIR. Sarı Lacivert çubuklu forma herkese nasip olmayacak kutsal bir değerdir. Bunu sırtına geçirecek ve geçirmiş olan her futbolcuda bunu çok net bilmelidir.
Futbolcu formda olmayabilir, hata yapabilir ama mücadele etmemezlik, boşvermişlik yapamaz. Bunu yaptığı anda da kapı oradadır. Bu taraftar baş tacı yaptığını oradan indirmesini de bilir.

Hiç yorum yok: