İş dünyasında başarının anahtarı olarak kenetlenmiş ve
birbirine inanan, güvenen bir yapının oluşmasını tüm patronlar ve yöneticiler çok
derin bir arzuyla isterler. Çünkü bu durum başarının bir nevi anahtarıdır.
Peki kenetlenmenin ve bir olmak neden
zordur? Neden mümkün olmaz?
Kenetlenmek ve bir olmak, büyümeyle doğru orantılı olan bir
olgu değil maalesef. Büyümenin hızı ve kalitesine, kenetlenme ve bir olma hiç
bir zaman yetişemiyor.
Ben dünyada ki başarılı organizasyonları ve kurumları
kendimce analiz ediyorum. Sonuçta da doğru veya yanlış şunu gözlemliyorum.
Büyüme homojen ve sıkı olan çekirdek yapıyı, çoklukla heterojen ve gevşek olan
bir yapı haline dönüştürüyor. Bu durum, devlet içinde, şirket içinde, doğa
içindeki herhangi bir yaşayan organizma topluluğu içinde geçerli.
Bu durumun tek istisnası ise tamamen aykırılık
sergilememekle beraber, daha az dejenere olması sebebiyle, bence cemaat ve
tarikatlardır. Kenetlenmenin başarılı olabilmesi için, manevi ruh
birlikteliğinin maddi birlikteliğin önüne geçmesi gerekmektedir, tıpkı tarikat
ve cemaatlerde olduğu gibi.
Peki bunu nasıl sağlarız? İşte buna çok kafa yoruyorum ve
işin açıkçası, kendi küçük aklımca bir çözüm henüz bulabilmiş değilim.
Ama aklımın bir köşesinde de her zaman, heterojen bir yapı
olmasına rağmen, sürekliliği devam etmekle birlikte, her geçen dönem artan bir
ivmeyle ilgi duyulan, OLİMPİYATLAR Ve Şampiyonlar Ligi gibi futbol
organizasyonları da var ki...Başarıyı hedefleyen şirketlerin bence, bu
organizasyonlardan kendilerine çıkaracakları dersler veya alacakları tüyolar
olmalı...özellikle kenetlenme ve bir olma duygusunun şirket bünyesine
aşılanması hususunda...