29 Ağustos 2010 Pazar

Başarısızlık Bir Son Değildir

Toplumu oluşturan bizlerin ortak özelliği genel olarak başladığımız bir işte başarısızlık anında kolay pes edip, o konudan vazgeçmektir. Aslında bu bizim temel hastalığımızdır. Bu hastalıktan da bir an evvel kurtulmamız gerekmektedir. Halbuki herbirimiz bu özellikten arınmış bir halde bu dünyaya geliyoruz ve şartlar, yaşananlar bizleri bu düşünceye itiyor.

Yürümeye yeni başlayan bir bebeği hepimiz gözlemlemişizdir. Bebek ayağa kalkmaya çalışır, düşer, sonra tekrar dener, yine düşer. Tekrar dener ve bir müddet ayakta kalır, ama tekrar düşer. Bu sürekli tekrarlanır ve pes etmeden dengesini sağlayıp ilk adımı atmayı başarır, ama yine düşer. Ama bebek pes etmeden denemelerine devam eder ve bir zaman sonra yürümeye başlar. Bebek bir çok başarısızlık halinde bile karamsarlığa kapılmamış, yürümek için çalışmaya devam etmiştir.

Futbol takımımızın yeniden bir yapılanma içinde olduğunu hepimiz çok net görüyoruz. Bu yeniden yapılanma sancılı ve meşakkatli bir süreçtir. İşte bu süreçte de bizleri memnun etmeyen hatta ara ara da karamsarlığa düşüren dönemler olabilir. Ama biz zorluklar karşısında hemen demoralize olmamalı, hemen pes etmemeli ve bu sancılı süreçte teknik heyete destek olmalıyız. Bizim başarısızlığımızdan nemalanacak o kadar çok insan var ki, onların söylemlerine ve onların icraatlarına kapılıp resmin bütününü görmekten kendimizi alıkoymamayalıyız.

Bir düşünür "başarı bir yolculuktur" diyor, eğer başarı bir yolculuk ise başarısızlıkta bu yolculuğun başlangıcıdır. İşte tamda bulunduğumuz nokta budur, yani başarılı bir yolculuğun başlangıcındayız. Aslında şu kısa dönemde aldığımız skorlar ve avrupa liglerinden elenmemiz ne kadar büyük bir başarısızlık ise aynı şekilde oynanan futbol ve geleceğe dönük teknik kadronun vermiş olduğu mesajlarda başarı dolu bir yolculuğa başladığımızın işaretleridir.

Hep en güzel eserleri bir usta veriyormuş, eserleri çok mükemmel ve kusursuza yakınmış. Ustaya bu başarısının sırrını sormuşlar.
Usta, doğru kararlar demiş.
İyi de ustam bu doğru kararlar nasıl alınıyor? diye sormuşlar.
Usta, tek kelime demiş. Tecrübe.
Tamam da ustam bu tecrübe dediğin şeye nasıl sahip olacağız diye sormuşlar.
Usta, yanlış kararlar ve hatalar demiş.

Yani mükemmele ulaşmak için bile katedilmesi gereken yolda bir sürü hata ve başarısızlık söz konusudur. Edison ampulü bulana kadar binlerce başarısız deney yapmıştı ve hiçbirinde karamsarlığa kapılmamıştı. Ve bu başarısız deneylerden sonra söylediği "ampulün bulunamadığı bir yol daha keşfettim" sözü akıl dolu, oldukça manidar bir söylemdir.

Bizim Aykut Kocamandan ilk etapta beklentimiz ne Edisonun ki kadar iddialı, ne de ustanın ki kadar mükemmel bir eser ortaya çıkarması. Bizim beklentimiz, senelerden beri devam eden, tek farklı galibiyetlere ve lokal başarılara odaklı bir takım olma hüviyetinden çıkıp, uluslararası arenada ses getiren, herkesin adını ezbere bildiği, yıldız futbolcuların gelmek için çabaladığı, göze hoş gelen futbol oynayan, mücadeleci bir takım oluşturmasıdır. Aykut hoca da bu vizyon ve alt yapı vardır.

İşte bu bilinçle güzel ve güneşli günlerin camiamız için yakın olduğunu rahatlıkla söylüyorum.

Hep destek tam destek.

Hiç yorum yok: